土耳其水拓畫藝術學習筆記
作為探索土耳其水拓畫(Ebru)系列文章的第三篇,今天要分享的是這門藝術的精神層面。繼第一篇介紹當代大師Alparslan Babaoğlu的訪談,第二篇整理專業術語後,本篇將根據土耳其教育部教材《ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ- EBRU》,深入探討水拓畫的定義、歷史源流,以及其所蘊含的哲學思想。
1. ÜNİTE: EBRU SANATIN FELSEFE VE UYGULAMA 第一單元:水拓畫的哲學與應用
1. Ebru Sanatının Tanımı ve Amacı 水拓畫的定義與目的
水拓畫是一種紙張裝飾藝術,使用玫瑰枝與馬毛製成的筆刷,在調製好黏度的水面上,添加牛膽汁調和不溶於水的顏料,將其灑在水面上後轉印到紙上而成。
2. Ebru Kelimesinin Kökeni 水拓畫的詞源
因為在紙面上形成像雲一樣的圖案,所以這門藝術用波斯語「ebrî」(意為雲狀)來稱呼。直到20世紀初期,這門藝術還是以「ebrî」為名,後來可能因為發音更優美而演變成「ebru」。
也有人說,因為水面上的圖案局部像眉毛,所以特別用波斯語的「ebru」這個詞。
3. Ebru Sanatının İç Dünyamıza Yansıması 水拓畫對我們內心世界的影響
水拓畫器皿就像一本小小的宇宙之書。對於懂得閱讀的人來說,它總是提供深刻的意義和理解存在奧秘的獨特思考。
一個人的心境會影響水面。心情低落時製作水拓畫,往往無法做出好作品。
3.1. Ebrucunun Duası 水拓畫家的祈禱
奉至仁至慈的真主之名,我的主啊!依照您永恆的判決,請勿讓這器皿中即將呈現的圖案,迷惑這個無法理解造化之奧秘的卑微之人的私慾,使其傲慢自大!
3.2. Ebru sanatı ve sanatkâr 水拓畫藝術與藝術家
水拓畫器皿是真理之幕映照在水面上的倒影。水拓畫是整體意志與個體意志相結合的顯現之處。水拓畫藝術家以個人意志將顏料灑在水面上,但永遠無法完全預知會呈現什麼樣的圖案。
依照”祂每時每刻都在創造”這節經文的智慧,顯化永不重複。因為顯化永不重複,所以水拓畫器皿中呈現的圖案也永不重複。
穆斯林藝術家將每件作品視為真主的恩典。在明哲造物主的藝術面前,他意識到自己的作品毫無意義,認識到自己的無能。
技藝修練
水拓畫的學習同時也是對耐心、克制私慾、理解創造奧秘、保持平衡的訓練。藝術教育在精神修行的道路上起著輔助方法的作用。
當水拓畫藝術家能與器皿融為一體,全心全意地投入到他的器皿、顏料和藝術中時,他會經歷一些極為深刻的時刻。
詩歌:RENG-İ ÂHENK(和諧之色)
Boyadım teknemi pembeye
Teknede güller açtı
Anne sana ebru yaptım
我拿起了畫筆
把器皿染成粉紅
玫瑰在水面綻放
媽媽我為你做了水拓畫
先知在一段聖訓中說:”真主是美的,祂喜愛美”,藉此表明美的源頭就是真主本身。藝術是追尋神聖之美的努力。
水拓畫專業術語與名詞解釋
水拓畫術語辭典
âb-rû [ab-ru]
– 中文含義:水面;水拓
– 語源:波斯語複合詞,由âb(水)和rû(面)組成
– 用法:水拓畫的早期稱呼之一
– 相關詞彙:ebrî, ebru
âciz [aciz]
– 中文含義:無能的
– 例句:”Hikmet’ini idrâkden âciz olan bu fakirin…”(這個無法理解您智慧的貧乏者…)
– 用法:藝術家面對創造時的謙遜態度
– 相關詞彙:fakir, mütevazi
âhenkli [ahenkli]
– 中文含義:和諧的
– 例句:”Daha âhenkli söylenişinden olsa gerek ebru’ya dönüşmüştür.”(大概是因為發音更為和諧而演變成ebru)
– 用法:描述水拓畫的和諧美感
– 相關詞彙:reng-i âhenk
âlem-i imkân [alem-i imkan]
– 中文含義:可能性的世界
– 例句:”Ebru teknesi küçük bir kainat kitabı gibidir. Okumasını bilene her daim derin manalar, varlığın sırrını anlamada emsalsiz mülâhazalar sunar.”(水拓畫器皿就像一本小型的宇宙之書。對於懂得閱讀的人來說,它總是提供深刻的含義,在理解存在的奧秘時給予無與倫比的思考)
– 用法:形容水拓畫器皿所象徵的創作可能性
algıda değişiklik [algida degisiklik]
– 中文含義:感知的轉變
– 例句:”Burada bir idrâk değişmesi vardır, algıda değişiklik olur.”(這裡有一種認知的改變,感知會發生轉變)
– 用法:描述創作過程中的感知變化
– 相關詞彙:idrâk değişmesi
amansız [amansiz]
– 中文含義:永無止境的
– 例句:”Hayali önde, kendisi arkada amansız bir kovalamaca içindedir.”(理想在前,自己在後,處於永無止境的追逐中)
– 用法:描述藝術追求的過程
– 相關詞彙:sürekli, daimi
aşı boyası [ashi boyasi]
– 中文含義:赭石顏料
– 例句:”Geleneksel ebru’da kullanılan aşı boyası doğal toprak pigmentlerinden yapılır.”(傳統水拓畫中使用的赭石顏料是由天然土壤顏料製成的)
– 用法:傳統使用的天然礦物顏料
– 相關詞彙:boya, toprak
benlik [benlik]
– 中文含義:本我、自我
– 例句:”Kendini bütün benliğiyle teknesine, boyalarına, sanatına verebilirse.”(如果能夠以全部本我投入到器皿、顏料和藝術中)
– 用法:形容全心投入的狀態
– 相關詞彙:nefs, enâniyet
bütünleşmek [butunlesmek]
– 中文含義:融合
– 例句:”Teknesiyle bütünleşebilirse.”(如果能與器皿融為一體)
– 用法:描述與創作工具的融合
– 相關詞彙:kaynaşmak, birleşmek
cereyan [cereyan]
– 中文含義:流動、發生
– 例句:”Ustasıyla arasında cereyan eden feyz akışını.”(在他與師父之間流動的靈性)
– 用法:描述師徒間的精神傳承
– 相關詞彙:akış, akan
cüz’î irade [cuzi irade]
– 中文含義:個人意志
– 例句:”Ebru Sanatçısı cüz’î iradesiyle boyaları yüzeye serper…”(水拓畫家以其個人意志將顏料灑在表面上…)
– 用法:描述人為努力與天意的關係
– 相關詞彙:külli irade(天意)
damar [damar]
– 中文含義:紋理
– 例句:”Kâğıt üzerinde mermere benzer damarlar görüldüğü için.”(因為在紙上看到類似大理石的紋理)
– 用法:描述紙面上的紋理效果
– 相關詞彙:nakış, bezeme
dergâh [dergah]
– 中文含義:修道院
– 例句:”Tarih boyunca dergâhlar sanat icrasının merkezi olmuşlardır.”(歷史上,修道院一直是藝術實踐的中心)
– 用法:傳統藝術的重要傳承場所
– 相關詞彙:medrese, hücre
destûr [destur]
– 中文含義:許可
– 例句:”Destûr yâ Hakk!”(真主啊,請賜予許可!)
– 用法:在創作前請求神聖許可
– 相關詞彙:izin, icazet
dinamik [dinamik]
– 中文含義:動態
– 例句:”Manevi dinamiklerin ebru teknesine tesiri.”(精神動力對水拓畫器皿的影響)
– 用法:描述精神層面對創作的影響
– 相關詞彙:hareket, etki
ebrî [ebri]
– 中文含義:如雲的、雲狀的
– 語源:波斯語
– 例句:”Kâğıt yüzeyinde buluta benzer şekiller oluştuğu için bu sanatın adına bulutumsu manasına gelen Farsça ebrî denilmiştir.”(因為紙面上形成如雲般的圖案,故此藝術被稱為波斯語中意為雲狀的ebrî)
– 用法:水拓畫最早的名稱
– 相關詞彙:ebru, âb-rû
ebru [ebru]
– 中文含義:水拓畫
– 例句:”Ebru, kıvamlı suyun üzerine, gül dalı ve at kılından mamül fırçalar yardımıyla, sığır ödü ilave edilerek ayarlanmış, suda erimez boyaların yüzeye serpilmesiyle ve kâğıda alınmasıyla oluşan kâğıt bezeme (süsleme) sanatıdır.”(水拓畫是在調配的水面上,使用玫瑰枝與馬毛製成的毛筆,以添加牛膽汁調製的不溶於水的顏料,透過潑灑並轉印到紙上的裝飾藝術)
– 用法:現代通用的水拓畫術語
– 相關詞彙:ebrî, âb-rû
edeb [edeb]
– 中文含義:禮儀
– 例句:”Sırrının edebiyle techiz et!”(以祂的奧秘之禮來裝備!)
– 用法:藝術創作中的精神禮儀
– 相關詞彙:adab, terbiye
emanet [emanet]
– 中文含義:託付物
– 例句:”Sanat bir emanettir.”(藝術是一種託付)
– 用法:藝術作為託付的傳統
– 相關詞彙:miras, teslim
enâniyet [enaniyet]
– 中文含義:自我、私慾
– 例句:”Enâniyetten sıyrılıp nefsimizi terbiye etmemiz gerekir.”(我們需要擺脫自私,修煉我們的私慾)
– 用法:指需要克服的自我執著
– 相關詞彙:nefs, benlik
fâil [fail]
– 中文含義:行為者
– 例句:”Lâ fâile illallah sırrının edebiyle.”(以「唯有真主是真正的行為者」這一奧秘的禮儀)
– 用法:指真正的創造者
– 相關詞彙:Hâlık, Sâni
fazl [fazl]
– 中文含義:恩惠
– 例句:”Hâzâ min fazl-ı Rabb’î.”(這是來自我主的恩惠)
– 用法:視作品為主的恩典
– 相關詞彙:rahmet, ihsan
feyz [feyz]
– 中文含義:精神傳承、靈性流動
– 例句:”Ustasıyla arasında cereyan eden feyz akışını inkıtaya uğratacak her türlü davranıştan imtina etmelidir.”(應避免任何可能中斷與師父之間靈性流動的行為)
– 用法:描述師徒間的精神與藝術傳承
– 相關詞彙:maneviyat, ruhaniyet
fırça darbesi [fircha darbesi]
– 中文含義:筆觸
– 例句:”Fırça darbelerinin düzgün bir ritimle vurulması.”(筆觸要以規律的節奏施展)
– 用法:描述下筆的節奏感
– 相關詞彙:ritim, vuruş, fırça talimi, müptedi
fırça talimi [fircha talimi]
– 中文含義:筆法練習
– 例句:”Bu yüzden müptedi talebelere uzun müddet fırça talimi yaptırılır.”(因此讓初學者長期進行筆法練習)
– 用法:指初學者的基礎訓練
– 相關詞彙:müptedi, talebe, fırça darbesi
gündelik hayat [gundelik hayat]
– 中文含義:日常生活
– 例句:”Artık gündelik hayatla irtibat kopmuştur.”(與日常生活的聯繫已經斷開)
– 用法:與藝術創作狀態的對比
– 相關詞彙:yaşam, hayat
Hak [hak]
– 中文含義:真理
– 例句:”Destûr yâ Hakk!”(真理啊,請賜予許可!)
– 用法:創作中對真理的尊重
– 相關詞彙:hakikat, hikmet
hâlık [halik]
– 中文含義:造物主
– 例句:”Nefsimi, senin gibi bir Hâlık olma vehminden de…”(使我的私慾遠離想要成為像您一樣的造物主的妄想…)
– 用法:提醒藝術家謙遜的重要性
– 相關詞彙:Sâni, Rabb, fazl
hasretmek [hasretmek]
– 中文含義:投入、致力
– 例句:”Bütün vaktimi ebru’ya hasretmeye başladım.”(我開始把所有時間都投入到水拓畫中)
– 用法:描述全心投入藝術的態度
– 相關詞彙:adamak, vermek
hâzâ [haza]
– 中文含義:這個
– 例句:”Hâzâ min fazl-ı Rabb’î.”(這是來自我主的恩惠)
– 用法:藝術家謙遜的表達方式
– 相關詞彙:bu, şu
hikmet [hikmet]
– 中文含義:智慧、奧秘
– 例句:”Hilkat’in nakışlarında meknuz olan Hikmet’ini idrâkden âciz olan bu fakirin…”(這個無法理解在造化紋樣中蘊含的智慧的貧乏者…)
– 用法:指創造中蘊含的神聖智慧
– 相關詞彙:ilahî güzellik, hilkat, marifet, ilm
hilkat [hilkat]
– 中文含義:造化、創造
– 例句:”Hilkat’in nakışlarında meknuz olan Hikmet’ini…”(蘊含在造化紋樣中的智慧…)
– 用法:指創造中蘊含的奧秘
– 相關詞彙:yaratılış, fıtrat
hubb-ı riyaset [hubbi riyaset]
– 中文含義:愛慕虛名
– 例句:”Hubb-ı riyasetten de koru, yâ Hâfız!”(護佑者啊,也請保護我遠離愛慕虛名!)
– 用法:需要避免的執著
– 相關詞彙:enâniyet, kibir
hücre [hucre]
– 中文含義:小室、工作間
– 例句:”Her hücreye bir sanat koyuyoruz.”(我們在每個小室中都放置一門藝術)
– 用法:傳統建築中的藝術工作空間
– 相關詞彙:oda, atölye
hükm [hukm]
– 中文含義:判決、定律
– 例句:”Ezel’deki Hükm’üne uygun olarak…”(按照永恆中的定律…)
– 用法:創作要遵循永恆的規律
– 相關詞彙:kanun, kural
hüner [huner]
– 中文含義:技藝
– 例句:”Nice ehli hünerin.”(多少技藝精湛者)
– 用法:指高超的藝術技藝
– 相關詞彙:marifet, sanat, fırça talimi
icazet [icazet]
– 中文含義:認證、授權
– 例句:”89 senesinde sen artık icazetli oldun bir icazet yazdır da imzalayalım dedi.”(89年時他說你已經獲得認證資格了,讓我們寫一份認證書並簽名)
– 用法:傳統藝術的師徒認證制度
– 相關詞彙:diploma, yetki
idrâk [idrak]
– 中文含義:認知、理解
– 例句:”İdrâk günlük idrâkten artık daha ulvi idrâke kayar.”(認知從日常認知轉向更崇高的認知)
– 用法:指創作時的特殊認知狀態
– 相關詞彙:algı, anlayış
idrâk değişmesi [idrak degismesi]
– 中文含義:認知的改變
– 例句:”Burada bir idrâk değişmesi vardır.”(這裡發生了認知的改變)
– 用法:描述藝術創作時的認知轉變
– 相關詞彙:algıda değişiklik
ihya [ihya]
– 中文含義:復興
– 例句:”Geleneksel sanatların ihyası için çalışıyoruz.”(我們為傳統藝術的復興而努力)
– 用法:描述傳統藝術的復興
– 相關詞彙:diriliş, canlanma
ilahî güzellik [ilahi guzellik]
– 中文含義:神聖之美
– 例句:”Sanat ilahî güzelliği arama mücadelesidir.”(藝術是追求神聖之美的奮鬥)
– 用法:指藝術創作的終極目標
– 相關詞彙:maneviyat, ruhaniyet
ilm [ilm]
– 中文含義:知識、學問
– 例句:”Müspet ilimlerin kaideleriyle oluşsa da…”(雖然是按照自然科學的原則形成…)
– 用法:表示藝術相關的知識
– 相關詞彙:hikmet, marifet, müspet ilimler
imkân [imkan]
– 中文含義:可能性
– 例句:”Âlem-i imkân olarak idrâk ettiği.”(被理解為可能性的世界)
– 用法:指藝術創作的可能性範疇
– 相關詞彙:potansiyel, fırsat
imtina [imtina]
– 中文含義:迴避、避免
– 例句:”Ustasıyla arasında cereyan eden feyz akışını inkıtaya uğratacak her türlü davranıştan imtina etmelidir.”(應該避免任何可能會中斷與師父之間靈性流動的行為)
– 用法:避免影響師徒間的精神傳承
– 相關詞彙:kaçınma, sakınma
inkıta [inkita]
– 中文含義:中斷
– 例句:”Feyz akışını inkıtaya uğratacak her türlü davranıştan imtina etmelidir.”(應避免任何可能導致靈性流動中斷的行為)
– 用法:指師徒間精神傳承的中斷
– 相關詞彙:kesinti, durma
intikal [intikal]
– 中文含義:傳承、轉移
– 例句:”Sanat geleneğinin intikali için çaba gösteriyoruz.”(我們為藝術傳統的傳承而努力)
– 用法:描述藝術技藝的傳承過程
– 相關詞彙:aktarım, geçiş
irtibat [irtibat]
– 中文含義:聯繫
– 例句:”Gündelik hayatla irtibat kopmuştur.”(與日常生活的聯繫已經斷開)
– 用法:描述創作時的專注狀態
– 相關詞彙:bağlantı, ilişki
istikrar [istikrar]
– 中文含義:持續、堅持
– 例句:”Ebru öğrenmek isteyen kişi sabır, sebat ve istikrarla eğitime devam etmeli.”(想要學習水拓畫的人必須以耐心、毅力和持續性來繼續學習)
– 用法:強調學習過程中的持續性
– 相關詞彙:devamlılık, sebat
istinaden [istinaden]
– 中文含義:基於、依據
– 例句:”Tecrübesine istinaden bir tahminde bulunabilir.”(可以根據經驗做出推測)
– 用法:描述基於經驗的判斷
– 相關詞彙:dayanarak, göre
itina [itina]
– 中文含義:細心、專注
– 例句:”Aynı dikkati ve itinayı göstermelidir.”(應該保持同樣的注意力和專注)
– 用法:強調創作過程中的專注
– 相關詞彙:dikkat, özen
kâğıt bezeme [kagit bezeme]
– 中文含義:紙張裝飾
– 例句:”Kâğıt bezeme (süsleme) sanatıdır.”(是紙張裝飾藝術)
– 用法:水拓畫的基本定義之一
– 相關詞彙:süsleme, tezhip
kaide [kaide]
– 中文含義:原則、規則
– 例句:”Müspet ilimlerin kaideleriyle oluşsa da.”(雖然是按照自然科學的原則形成)
– 用法:藝術創作的基本原則
– 相關詞彙:kural, prensip
kemâlât [kemalat]
– 中文含義:精神修養
– 例句:”Bunun, o insanların kemâlâtından kaynaklandığını düşünmek yanlış olmasa gerek.”(認為這源於那些人的精神修養,應該不會有錯)
– 用法:描述藝術家的精神境界
– 相關詞彙:olgunluk, marifet
kemikleşen [kemiklesen]
– 中文含義:凝固的
– 例句:”Havayla temas ettiğinde kemikleşen salgısı.”(接觸空氣時凝固的分泌物)
– 用法:描述材料的物理變化
– 相關詞彙:katılaşan, donuklaşan
kozmik denge [kozmik denge]
– 中文含義:宇宙平衡
– 例句:”Ebru teknesindeki denge, kozmik dengenin iz düşümüdür.”(水拓畫器皿中的平衡是宇宙平衡的投影)
– 用法:水拓畫中的平衡概念
– 相關詞彙:evrensel denge, ahenk
kovalamaca [kovalamaca]
– 中文含義:追逐
– 例句:”Hayali önde, kendisi arkada amansız bir kovalamaca içindedir.”(理想在前,自己在後,處於永無止境的追逐中)
– 用法:描述藝術家對理想的永恆追尋
– 相關詞彙:takip, peşinde koşma
külli irade [kulli irade]
– 中文含義:天意
– 例句:”Ebru Külli ve cüz’î iradenin birleştiği tecelligâhtır.”(水拓畫是天意與個人意志相遇之處)
– 用法:與個人意志(cüz’î irade)相對
– 相關詞彙:ilahi irade, takdir, cüz’î irade, tecelligâh
latif [latif]
– 中文含義:優美的
– 例句:”Su moleküllerinin latif bir musiki ile…”(水分子隨著優美的音樂…)
– 用法:描述藝術的優美特質
– 相關詞彙:zarif, güzel
mamül [mamul]
– 中文含義:製成的
– 例句:”Gül dalı ve at kılından mamül fırçalar…”(由玫瑰枝和馬毛製成的毛筆…)
– 用法:指特製的工具
– 相關詞彙:yapılmış, üretilmiş
marifet [marifet]
– 中文含義:技藝、知識
– 例句:”Ebru marifetinin incelikleri.”(水拓畫技藝的精妙處)
– 用法:指藝術技藝和深層知識
– 相關詞彙:ilm, hikmet, hüner
maneviyat [maneviyat]
– 中文含義:精神性
– 例句:”Orada başka bir maneviyat teneffüs edilir.”(在那裡能感受到另一種精神氣質)
– 用法:指作品中的精神氣質
– 相關詞彙:ruhaniyet, tinsellik, feyz, ruhani
medrese [medrese]
– 中文含義:神學院
– 例句:”Cedit Mehmet Efendi Medresesi’ni restore ettirmiş.”(修復了Cedit Mehmet Efendi神學院)
– 用法:傳統藝術教育的重要場所
– 相關詞彙:dergâh, mektep
meknuz [meknuz]
– 中文含義:隱藏的
– 例句:”Hilkat’in nakışlarında meknuz olan Hikmet’ini…”(隱藏在造化紋樣中的智慧…)
– 用法:指藝術中蘊含的深層意義
– 相關詞彙:gizli, saklı
mesai [mesai]
– 中文含義:工作、努力
– 例句:”Bu tekne başındaki mesaiyi senin zikrinle taltif.”(請以您的讚頌賜福這在器皿前的工作)
– 用法:指水拓畫的創作工作
– 相關詞彙:çalışma, emek
mübarek kelam [mubarek kelam]
– 中文含義:吉言
– 例句:”Ağzından şu mübarek kelam dökülür…”(從他口中說出這吉祥的話語…)
– 用法:藝術創作中的祈禱語
– 相關詞彙:kutlu söz, hayırlı söz
mülâhaza [mulahaza]
– 中文含義:思考、觀察
– 例句:”Varlığın sırrını anlamada emsalsiz mülâhazalar sunar.”(在理解存在的奧秘時提供無與倫比的思考)
– 用法:指藝術觀察與思考
– 相關詞彙:düşünce, tefekkür
münasip [munasip]
– 中文含義:適當的
– 例句:”Her sanatın kendine münasip bir ortamı vardır.”(每種藝術都有其適合的環境)
– 用法:描述適當的創作條件
– 相關詞彙:uygun, yerinde
müptedi [muptedi]
– 中文含義:初學者
– 例句:”Bu yüzden müptedi talebelere uzun müddet fırça talimi yaptırılır.”(因此讓初學者長期進行筆法練習)
– 用法:特指傳統藝術的初學者
– 相關詞彙:acemi, çırak
müspet ilimler [muspet ilimler]
– 中文含義:自然科學
– 例句:”Her ne kadar fizik, kimya gibi müspet ilimlerin kaideleriyle oluşsa da.”(雖然是按照物理、化學等自然科學的原則形成)
– 用法:指與藝術相關的科學原理
– 相關詞彙:fen bilimleri, pozitif bilimler
musiki [musiki]
– 中文含義:音樂
– 例句:”Su moleküllerinin latif bir musiki ile…”(水分子隨著優美的音樂…)
– 用法:描述音樂對創作的影響
– 相關詞彙:müzik, nağme
muvazene [muvazene]
– 中文含義:平衡
– 例句:”Ebru sanatında muvazene esastır.”(平衡是水拓畫藝術的基礎)
– 用法:描述水拓畫創作中的平衡
– 相關詞彙:denge, uyum
nakış [nakish]
– 中文含義:圖案、紋樣
– 例句:”Tecelliyâtta tekrar olmadığından ebru teknesinde ortaya çıkan nakışların da tekrarı yoktur.”(正如顯現不會重複,水拓畫器皿中出現的紋樣也不會重複)
– 用法:特指水拓畫中的圖案造型
– 相關詞彙:desen, motif, nakışlar
nefs [nefs]
– 中文含義:私慾、自我
– 例句:”Nefsimi terbiye etmemiz gerekir.”(我們需要修煉我們的私慾)
– 用法:指需要克制的私慾
– 相關詞彙:benlik, enâniyet
neşvünema [neshvunema]
– 中文含義:成長、發展
– 例句:”Sanatın tasavvuf ehlinin nezdinde neşvünema bulmasının en mühim sebebi…”(藝術在蘇菲教團中發展的最重要原因…)
– 用法:描述藝術在蘇菲教團中的發展過程
– 相關詞彙:gelişme, büyüme
öbek [obek]
– 中文含義:團塊、紋樣
– 例句:”Türk ebrusunun has öbekler ortaya çıkacak.”(土耳其水拓畫特有的紋樣將會呈現)
– 用法:水拓畫特有的紋樣形態
– 相關詞彙:motif, desen
reng-i âhenk [rengi ahenk]
– 中文含義:和諧之色
– 例句:”Ebru sonsuz bir renk cümbüşüdür.”(水拓畫是無盡的色彩饗宴)
– 用法:強調色彩的和諧
– 相關詞彙:âhenkli, uyumlu renk
renk cümbüşü [renk cumbushu]
– 中文含義:色彩饗宴
– 例句:”Ebru sonsuz bir renk cümbüşüdür.”(水拓畫是無盡的色彩饗宴)
– 用法:描述水拓畫豐富的色彩變化
– 相關詞彙:renk harmonisi, renk şöleni
ruh hali [ruh hali]
– 中文含義:心境
– 例句:”Kişinin ruh hali suyun yüzeyine tesir eder.”(人的心境會影響水面)
– 用法:描述心境對作品的影響
– 相關詞彙:ruhsal durum, maneviyat
ruhani [ruhani]
– 中文含義:精神的
– 例句:”Seyrü süluk-u ruhanide yardımcı metot olarak işlev görmüştür.”(作為精神修行之路的輔助方法而發揮作用)
– 用法:強調精神修行的層面
– 相關詞彙:manevi, tinsel, maneviyat
saflaştırmak [saflastirmak]
– 中文含義:淨化
– 例句:”Bunun için öncelikle kendimizi saflaştırmamız.”(為此,我們首先需要淨化自己)
– 用法:藝術創作前的自我淨化
– 相關詞彙:arınmak, temizlenmek
sâni-i hakîm [sani-i hakim]
– 中文含義:明哲造物主
– 例句:”Sâni-i hakîm olan Rabb’imin sanatı yanında kendi yaptıklarının hiçbir anlamı olmadığını fark eder.”(意識到在明哲的主的藝術面前,自己所做的一切都毫無意義)
– 用法:表達藝術家對造物主的敬畏
– 相關詞彙:Hâlık, Rabb
sebat [sebat]
– 中文含義:堅持
– 例句:”Ebru öğrenmek isteyen kişi sabır, sebat ve istikrarla.”(想要學習水拓畫的人需要耐心、毅力和持續性)
– 用法:描述習藝必備的品質
– 相關詞彙:azim, kararlılık
seyr [seyr]
– 中文含義:觀察、體悟
– 例句:”Seyrü süluk-u ruhanide.”(在精神修行之路上)
– 用法:指藝術修行的觀察過程
– 相關詞彙:müşahede, gözlem
seyrü süluk [seyru suluk]
– 中文含義:精神修行之路
– 例句:”Sanat eğitimi, seyrü süluk-u ruhanide yardımcı metot olarak işlev görmüştür.”(藝術教育作為精神修行之路的輔助方法而發揮作用)
– 用法:指蘇菲教派的修行過程
– 相關詞彙:tarikat, manevi yol, seyr, süluk, ruhani
şirk-i hafî [shirk-i hafi]
– 中文含義:隱微的以物配主
– 例句:”Bu vehmin tevlid edeceği bir şirk-i hafîden de…”(也要遠離這妄想可能產生的隱微以物配主…)
– 用法:需要警惕的微妙偏差
– 相關詞彙:gizli şirk, hafî şirk
süluk [suluk]
– 中文含義:修行之道
– 例句:”Seyrü süluk-u ruhanide yardımcı metot olarak işlev görmüştür.”(作為精神修行之道的輔助方法而發揮作用)
– 用法:描述藝術作為精神修行的方法
– 相關詞彙:tarikat, yol
talebe [talebe]
– 中文含義:學生
– 例句:”Talebe fırça vuruşlarında ritmi yakaladıktan sonra.”(學生在掌握筆觸的節奏之後)
– 用法:傳統藝術中的學生稱謂
– 相關詞彙:öğrenci, mürit
tamir görmek [tamir gormek]
– 中文含義:經修復
– 例句:”Kitabın cildi sonraki bir tarihte tamir görmüş.”(這本書的裝幀後來經過修復)
– 用法:指書籍裝幀的修復過程
– 相關詞彙:onarılmak, restore edilmek
tavrından [tavrindan]
– 中文含義:風格、態度
– 例句:”Tarzından tavrından kullandığı renklerden kimin ebrusu olduğu anlaşılıyor.”(從風格、態度和所用的顏色可以看出是誰的水拓畫)
– 用法:描述藝術家的個人風格
– 相關詞彙:üslup, tarz
tecelli [tecelli]
– 中文含義:顯現、展現
– 例句:”Tecelliyâtta tekrar yoktur.”(顯現永不重複)
– 用法:指藝術作品的獨特性
– 相關詞彙:tecelligâh, zuhur
tecelligâh [tecelligah]
– 中文含義:顯現之處
– 例句:”Ebru Külli ve cüz’î iradenin birleştiği tecelligâhtır.”(水拓畫是天意與個人意志相遇的顯現之處)
– 用法:形容水拓畫是天意與人為相遇的場所
– 相關詞彙:tecelli, zuhur
techiz [techiz]
– 中文含義:裝備
– 例句:”Fakiri sırrının edebiyle techiz et!”(以祂的奧秘之禮來裝備這貧乏者!)
– 用法:創作前的心靈裝備
– 相關詞彙:donatmak, hazırlamak
teneffüs edilir [teneffus edilir]
– 中文含義:呼吸、感受
– 例句:”Orada başka bir maneviyat teneffüs edilir.”(在那裡能感受到另一種精神氣質)
– 用法:感受藝術的精神氣質
– 相關詞彙:hissedilir, duyumsanır
tesir [tesir]
– 中文含義:影響
– 例句:”Manevi dinamiklerin ebru teknesine tesiri.”(精神動力對水拓畫器皿的影響)
– 用法:描述精神狀態對作品的影響
– 相關詞彙:etki, nüfuz
teshir [teshir]
– 中文含義:迷惑
– 例句:”Bu fakirin nefsini teshir edip…”(迷惑這貧乏者的私慾…)
– 用法:需要避免的心理狀態
– 相關詞彙:büyülemek, etkilemek
tevekkül [tevekkul]
– 中文含義:信託、托付
– 例句:”Sebepleri ortaya koyar ve sonucu büyük bir tevekkülle bekler.”(準備好條件,然後以完全的信託等待結果)
– 用法:形容藝術家對創作結果的虔敬態度
– 相關詞彙:teslimiyet, güven
tevlid [tevlid]
– 中文含義:產生、引發
– 例句:”Bu vehmin tevlid edeceği bir şirk-i hafîden…”(這妄想可能產生的隱微以物配主…)
– 用法:描述某種心態引發的結果
– 相關詞彙:doğurmak, sebep olmak
ulvi [ulvi]
– 中文含義:崇高的
– 例句:”İdrâk günlük idrâkten artık daha ulvi idrâke kayar.”(認知從日常認知轉向更崇高的認知)
– 用法:描述超越日常的認知狀態
– 相關詞彙:yüce, yüksek
usul [usul]
– 中文含義:傳統方式
– 例句:”Ebrucu boyalarını usulüne göre hazırlıyor.”(水拓畫家按照傳統方式準備顏料)
– 用法:遵循傳統方法的重要性
– 相關詞彙:yöntem, metot
varaku’l-mücezza [varakul mucezza]
– 中文含義:紋理紙
– 例句:”Arap âleminde ise varaku’l-mücezza olarak tanınmıştır.”(在阿拉伯世界被稱為varaku’l-mücezza)
– 用法:阿拉伯世界對水拓畫紙的稱呼
– 相關詞彙:damarlı kâğıt
vecd [vecd]
– 中文含義:入神
– 例句:”Sanatçı vecdle çalışır.”(藝術家入神地工作)
– 用法:描述藝術創作時的專注狀態
– 相關詞彙:kendinden geçme, istiğrak
vehim [vehim]
– 中文含義:妄想
– 例句:”Bu vehmin tevlid edeceği…”(這妄想可能產生的…)
– 用法:需要避免的錯誤認知
– 相關詞彙:kuruntu, evham
zerendûd [zerendud]
– 中文含義:金箔裝飾
– 例句:”Göztepe’deki evinde zerendûd resimleri gördüm.”(我在Goztepe的家中看到了金箔裝飾畫)
– 用法:傳統伊斯蘭藝術中的金箔裝飾技法
– 相關詞彙:bezeme, tezhip
zikr [zikir]
– 中文含義:記念、讚頌
– 例句:”Bu tekne başındaki mesaiyi senin zikrinle taltif…”(請以您的讚頌賜福這在器皿前的工作…)
– 用法:在創作中記念真主
– 相關詞彙:dua, ibadet
zuhur [zuhur]
– 中文含義:呈現、出現
– 例句:”Bu teknede zuhur edecek olan nakışların…”(將在這器皿中呈現的紋樣…)
– 用法:特指水拓畫圖案在水面上的形成過程
– 相關詞彙:tecelli, nakış
透過整理這些內容,讓我對水拓畫有了更深層的理解。這不僅是一門講求技巧的藝術,更是一種修心養性的修行。正如教材所說,水拓畫是平衡的藝術,從顏料調配到心靈修養,都需要找到完美的平衡點。而藝術家在創作過程中所體驗到的專注與超然狀態,正是這門藝術最迷人之處。
這些理論基礎將幫助我在即將展開的土耳其進修之旅中,更好地理解老師的教導。期待在第四篇文章中,能夠分享更多關於大師Alparslan Babaoğlu對土耳其水拓畫藝術的見解。